Ben bir köy öğretmeniyim. Büyük zorluklar yaşadım ama iyi yanları da yok değildi köylerin. İnsana çok değişik hayat deneyimleri ve zevkleri yaşata biliyordu. İnsan yeter ki zevk almasını bilsin. Geçenlerde anlattığım hikâyenin devamını anlatacağım. Anlattığı hikâye daha işin en başlangıcıydı.Ben o akşam kendime bir türlü gelemedim. Neler yapmıştım tam farkında bile değildim. Bir türlü aklım almıyordu. Lakin harika bir heyecandı. Bütün gece bunu düşündüm ve sabaha kadar nerdeyse uyamadım. Sabah kalktığımda vakit epey olmuş ve ders saati başlamak üzereydi. Hemen apar topar giyindim. Dışarı çıktığımda hava inanılmazdı. Öyle bir fırtına vardı ki anlatamam. Okulun bahçesi tamamen karla dolmuş ve adım atacak bir durum yoktu. Zorla okula vardım. Gerçekten felaketti. Sınıfa girdiğinde ancak bir kaç öğrencinin olduğunu gördüm. Sobayı yakmaya uğraşıyorlardı. Soğuktan elleri yüzleri mos mor olmuştu. Bende onlarla birlik olup hemen sobayı tutuşturduk. O sırada Sülo geldi.Öğrtmenim bubam gönderdi. okullar iki gün tatil olmuş dedi. Çocuklarla nerdeyse ben de havalara uçacaktım. Onları hemen evlerine gönderdim.Kendimde eve gidip biraz uzandım. Kalktığında vakit nerdeyse öğle olmuştu. Dışarıda hava aynen devam ediyordu. Kalktım kahvaltı falan yaptım. Vakit geçmiyordu. Bir ara odun getirmek için dışarı çıktım. Ortalıkta göz gözü görmüyor. Tipi aynen devam ediyordu. Odunluğun önü nerdeyse iki metre kar dolmuştu. Kürekle onları temizledim. En az iki günlük odun yüklenip içeri götürdüm. O arada biraz muhtarın kapısını kolaçan ettim ama kimseler yoktu ortalıkta. Yani benim aklım Cankoşta idi. Arka taraftaki depo olarak kullandıkları bir yerde idi. Kapatıldığı yeri Zehra söylemişti. Ama oradan gidip çıkartamazdım. İçeri girdim ama gözüm hep karların kapladığı pencerede, umudum Zehrada idi. Bu arada vakit epey ilerlemiş ve tipide biraz azalmıştı. Bir ara pencereden koyunları gördüm. Hemen uzanıp baktığımda Sülo hayvanları kuyuya sulamaya götürüyordu.Zehrada muhtemelen hayvanlara yem dökmekle meşguldür diye bende dışarı çıktım. Arka tarafa odunluğa dolandım onların ahırda o tarafta idi. Odun alır gibi yaparak amacın Zehrayı görmekti. Tabii bu arada Cankoşu soracaktı. Tam beklediğim gibi Zehra ahırın önünde hayvanlar için saman taşıyordu. Tabii yanlarında annesi ve de vardı onun için hemen bir şey yapamadım. Biraz oyalandım ve annesi kaybolunca ona el ettim hem elindeki çuvalı bıraktı bi koşu yanıma geldi. Ona hemen Cankoşu bu gün getirebilir misin? dedim. Gülümsedi tamam der gibi başını sallayarak uzaklaştı. Hızla içer girdim yaptıklarıma inanamıyordum. Fakat çok sevinmiştim. İş tamamdı. Artık beklemeye koyuldum. Vakit bir türlü geçmiyordu. Akşam iyice yaklaştı ama Zehrada ses yoktu. Bir ara kapıya sert sert biri vurmaya başladı. Fakat Kapıya vuran kesinlikle Zehra değildi.Kapıyı açtığımda Sülo karşıda duruyordu. Örtmenim babam seni yemeğe çağırıyo dedi ve hızla uzaklaştı. Bende ne yapayım istemeye istemeye olsa da üzerimi değiştirip muhtarın yanına gittim. Her zaman ki gibi muhtarın hanımının yemekleri çok güzeldi. Yemeği yedik biraz muhtarın av maceralarını dinledik ben müsaade istedim. O pek razı olmasa da kalktım. Eve geldim. Zehranın neden gelemediğini anladım. Artık bu gün Cankoş hayaldi. Kanepeyi açıp yatağımı yaptım. Gaz lambasının ışığını biraz kıstım. Yatağa girip Cankoşu düşlemeye başladı. Kendime hayret ediyordum. Erkeliğim çelik gibi olmuştu. Hiçbir kızda böyle heyecan duymuyordum. Cinselliği unuttuğum bir anda bile beni çıldırtmaya yetmişti. Hem de bu bir köpekti. Birde ben bu işi bir kız öğrencimin yardımı ile yapıyordum. Biraz benimkini okşadım. İyice sertleşmiş ve zonkluyordu ama mastürbasyon Cankoştan sonra hiç zevk vereceğe benzemiyordu. Saat 9 civarına gelmişti. Kapının çalınmasıyla irkildim. Hafifçe çalınıyordu.Bu sefer kapıyı çalan kesinlikle Zehraydı. Kendi kendime bu kız ne yapıyor dedim. Kapıyı hemen açtım. Gözlerime inanamamıştım. Cankoşda yanında idi. Ancak yeni fırsat bulabildim öğretmenim dedi. Cankoş beni görünce hemen kuyruğunu sallamaya başlamıştı. Resmen tanımıştı. O anda Zehra bana bir kıyak daha geçti. Öğretmenin bu gece sizde kalsın ben yarın gelir alırım. Evde olmadığını öğrenirlerse ben hallederim siz hiç merak etmeyin dedi ve Cankoşun ipini bana tutuşturarak hızla evlerine koşarak gitti. Cankoşla baş başa kalmıştık. Hemen onu içeri aldım ve kapıyı örttüm. Heyecanda uçuyordum. Cankoşda kuyruğunu sallamaya devam ediyordu. Heyecanlandığı belli idi. Odaya girince daha da arttı. Hayvan sanki sevinçten havalara zıplıyordu. Ben hemen sırtını okşamaya başladım. Bir oraya bir buraya hareket ediyordu. Artık acelem yoktu. Önümüzde koskoca bir gece vardı. Pencereleri zaten soğuk gelmesin diye iyice kalın kumaşlarla kapatmıştım. Gaz lambasını tekrar yaktım. Cankoşla odada artık oynaşmaya başladık. Bende onun gibi bir köpek olmuştum. Sanki iki köpektik bende dört ayak oldum. O benim boynuma ön bacaklarını doluyor, ben onunkine. Yerlerde yatıp yuvalanıyoruz. O kanepeye çıkıp havlıyor ben de onu taklit ediyordum. Nasıl olsa bizi pek bu havada duyan olmazdı. Ara sırada dolabımda kalıp giden bisküvilerden den veriyordum. Çok sevmişti. İyice kaynaşmıştık. Ben artık yavaş yavaş arkasına dolanıyor onun cinsel organını kokluyor gibi yapıyordum. Bu onu ve beni oldukça heyecanlandırıyordu. Bu gün onun cinsel organı daha da kabarmış ve çok daha suyu sızıyordu. Ben iyice serleşmiştim. Artık fırsat kollamaya başlamıştı. Bir ara parmaklarımı onun arkasına dokundurdum. Hemen tepki verdi ve sanki içine almak için durmuştu.O zaman anladım. Oda diğer köpekler gibi hemen girmemi istiyordu. Tabii insanlar gibi köpekler birbirinin cinsel organını okşamıyordu. Sadece koklaşıyorlardı. Ben de öyle yaptım onu koklamaya devam ettim. Bir yandan da alt tarafımda ne varsa çıkarttım. O da önünde kah yürüyor kah duruyordu. Bir ara burnumu iyice yaklaştırdım. Cinsel organından çok keskin bir koku yayılıyordu. Oda bana doğru başını cevirdi Sanki ne bekliyorsun der gibi baktı. Artık zamanı gelmişti. Erkek köpeklerin yaptığı gibi üzerine çıktım. Kollarını onun içe bellerine sardım. Kalçalarını tam benimkine dayadım. Benim organım onunkine değmişti. Kalçamı hızla hareket ettirerek onun cinsel organına değdiriyordum. O ise olanları anlamış ve benimkini bekliyordu ama benimki o kadar büyüktü ki derdeyse başı onun tüm cinsel organının kabaran kısmından daha büyüktü. Desteklenmeden girmesine imkan yoktu. Benimkini elimin biriyle kavradım ve onun yarığına yerleştirdim. Yavaşça bastırmaya başladım.Bu gün daha da sulanmış ve ateşi daha da artmıştı. Hemen belli olmuştu. Biraz benimkini üzerine sürtünce başı hemen ıslandı. Suyu çok kaygandı. İçine sokmaya başladım. Alev alev yanı yordu. İlk seferin verdiği tecrübeyle çok daha rahat girdim. Çok dardı. Onun içindeki tüm kasları hissedebiliyordum. Sokup çıkartmaya başlayınca daha da zevklendi. İki elimle onun kalçalarını tuttum ve ağır ağır girip çıkmaya başladım. Yaklaşık yarıdan biraz fazlası içerde idi ama harika zevk veriyordu. Onun cinsel iyice sulanmış ve suyu dışarı akmaya başlamıştı. Cankoşun da benim kadar zevk aldığı belliydi. Bir arar üzerine eğildim tıpkı bir erkek köpek gibi. Cankoş benim ağırlığımı karşılamak için direniyordu. Başını bana doğru çevirdim dudaklarından öptüm. Artık içine boşalmak istiyordum. Doğruldum. Sıkıca kalçalarından kavradım. İçine hızla girip çıkmaya başladı. İyice hızlandım nerdeyse artık benimkini köküne kadar sokuyordu. Birkaç dakika sonra müthiş bir şekilde içine patladım. Sanki bu güne kadar hiç boşalmamıştım da içimdeki deryayı ona boşaltıyordum. Hiç böyle uzun bir boşalma yaşamamıştım. Boşalınca rahatladım ama hemen dışına çıkarmadım. İçinde biraz bekledim. Oda oldukça rahatlamış gözüküyordu. Birkaç arkasına dönüp bana baktı. İçerden çıkardığımda benimki hala kocamandı. Biraz onun suyu birazda benim suyumu dışarı akıtarak çıktı. Onun cinsel organından hala sular geliyordu. Kanepeye yaslanıp yere oturdu. Gerçekten böyle zevkli bir şey olacağını kırk yıl söyleseler inanmazdım. Onu serbest bırakmıştım. O hemen işe koyuldu. Cinsel organından akan benim sularımla birlikte kendi solarını yalıyordu. O kadar çok boşalmıştım ki yaklaşık beş dakika boyunca içinden geldi.Oda tüm damlaları yalayıp yuttu. Oda işini bitirince benim yanıma uzandı. Ben onun başını ve sırtını okşadım. Birkaç tane daha bisküvi verdim. Ben biraz daha dinlendim. Bir ara benimkine baktım. İyice inmişti. Ucunda biraz daha suyu gelmişti. Biraz okşadım. Hafifçe Çankoşun ağzına doğru benimkini yaklaştırdım. Sürünerek biri iki adım attı. Sanki içimi okuyordu. Dilini uzatı benimkinin başındaki bir iki damlayı da aldı. Sonra bir iki kez daha benimkinin başını yaladı.Müthişti. Bir iki darbe benimkinin yeniden kazık gibi olmasını sağlamaya yetmişti de artmıştı bile. Bende hemen dört ayak üzerine geldim onun arkasını koklamaya başladım. Az sonra tekrar içindeydim. Benim için cennetti. O gece tekrar tekrar yaptım. İyice yorulunca onu da yatağına alıp ona sarılarak yattım. Sabah geç saatte uyandım. Cankoş hala yanında yatıyordu. Bir az onun başını sırtını okşadım. Sonrada mutfağa gidip bir şeyler atıştırdım. Tabii Cankoşu da unutmadım. Onunla birlikte bir şeyler atıştırdım. Ben tekrar dinlenmiş eski gücüme yeniden kavuşmuştum. Onunla oynamaya koyuldum benimkide tekrar sertleşmeye başlamıştı. Arkasından üzerine atlayıp sürtünüyordum. Onun çok hoşuna gidiyordu. Bazen kaçıp benim üzerime atlıyor bazen yere yatıp uzanıyordu. Bende o zaman bacaklarının arasına girip sürtünmeye devam ediyordum. Artık benimki iyice serleşmiş kiloda sığmaz olmuştu. O sırada birden kapı hızlı hızlı çalmaya başladı. Ne yapacağı şaşırmıştım. Hemen Cankoşu yandaki boş odaya götürdüm. Oda bir türlü ayrılmak istemiyordu. Kapıya yöneldim kimse hala hızla çalıyordu. Kimdi bu kış kıyamette gelen diye kendime soruyordum. Kapıyı açtığımda karşımda Zehra belirdi. Oh be dedim. O beni bile beklemeden içeri girdi. Kimse görmesin, kapat dedi benden önce kapıya davranıp kapattı. Annemden teyzemlere gidiyorum diye izin aldım görmesinler dedi. Odaya girince Cankoş nerde? der gibi baktı. Bende çoktan diğer kapıyı açtım. Cankoş onu da görünce iyice sevinmiş yene yerinde duramıyordu. İçer geçtik ben daha kanepeyi toplamamıştım. Zehra kanepeye oturdu. Gözleri önüme takılmıştı. Üzerime geceliğim vardı ama benimki tamamen dikilmiş olduğu ünümde kocaman bir şişlik vardı. Biranda heyecandan unutmuştu. Zehra gülerek Cankoşumu gece çok hırpalamadın değil mi? dedi. Bende yok, güzel bir geceydi dedim. Anlaşılan hala devam ediyor dedi. Bende artık gülümsedim. hayır tekrar başlayacaktık dedim. İyi tam vaktinde gelmişim o zaman dedi. Bende evet öyle dedim. Gülüştük. İkimizde hemen Cankoşu sevmeye başladık. Hayvan iyice şımarmıştı. Yerinde duramıyordu. Ben sıkı sık ardan üzerine çıkıyordum. Oda bunu çok sevmişti. Zehrada bize katılınca Cankoş daha da neşelendi. Ben zaten iyice kazık gibi olmuştum. Ben artık oynamayı bırakıp asıl mevzua geçtim. Alt taraftaki geceliğimi çıkartım. Kilodumdan benimkini tereddüdüm oldu ama zaten Zehrada dolayı bu işe bulaştım dedim. Daha rahat edeyim diye onu da çıkarttım. Benimki füze gibi önümde duruyordu. Zehra ise bu sefer hiç uzak duracağa benzemiyordu. Hemen yanıma yanaştı Öff, ama büyükmüş seninki de, O daracık yere nasıl giriyor dedi. Bende bak dedim. Onun gözleri önünde beninkinin başını Cankoşunkine sürtmeye başladım. Başını azar azar içine sokuyordum. Onun suyuyla iyice başını ıslattım. Zehrada gözlerini fal taşı gibi açmış benimkini izliyordu. Benimkini elimle iyice kavradım bastırmaya başladım. Santim santim içine gömülüyordu. Başı kaybolunca elimi çekip Cankoşun kalçalarına yapıştım ve iyice içine soktum. Ben zevkli noktaya ulaşmıştı. Zehra en ufak bir şeyi kaçırmamak için dikkatle izliyordu. Benimkinin büyük kısmı girince bir vav çekti.Bende artık içine sokup çekmeye başladım. Bu Zehranın çok hoşuna gitmişti. Benim Cankoşu nasıl düzdüğümü izliyordu. Bende ondan tarafı elimi çekip ona daha iyi bir görüş açısı verdim. Boşta kalan elimi onun beline koydun ben Çonkoşun oda seyrin zevkini çıkartıyordu. İyice zevke gelimce Zehranı belinden kavrayıp kendime çektim ve yanağından öptüm. İkinizde harikasınız dedim. Oda bana sarılıp yanağımdan öptü ve sende harika bir öğretmensin dedi. O anda Zehra ile de yakınlaşmaya başlamıştık. Elim yavaş yavaş onun kalçalarına doğru inmeye başlamıştı. Elim güzel kalçalarında gezmeye başladı. Oldukça memnun gözüküyordu. Beni tekrar öpmeye başladı. Öpmüyor adeta yüzümü boynumu yalıyordu. Ben artık dayanamadım onun dudaklarına yumuldum. Ok yay çıkmıştı bir kere.Elimle eteğini topladım ve donunu içine elimi soktum. Onun dar kalçalarını okşayıp sıkmaya başladım. Bir yandan Çankoşa girip çıkıyor bir yandan Zehranın dudaklarını yiyor biryandan da kalçalarını okşuyordum. Daha fazla dayanamadım ve patladım. Harikaydı. Artık hem Canko hem de Zehra ile sevişiyordum. Benimkini çıkarttım. Testislerime kadar Cankoşun suyu ıslatmıştı. Yere oturdum. Zehrada yanıma oturdu. Zehra rahat duracağa benzemiyordu. Benimkini okşamaya başladı. Benimkinin inmiş hali bile Zehranın eline ancak sığıyordu. Parmakları ile başından sızan suları siliyordu. Bir yandan da okşuyordu. Bende dayanamadım donun içine tekrar elimi soktum ama bu sefer önden soktum. Onun küçük kutusunu okşamaya başladım. Çoktan sulanmış, kabarmıştı. Bir süre böyle devam ettik. Ben biraz kendime gelince onun donunu yavaşça sıyırmaya başladım. Biraz utandı ama gönlü olduğunu elli etmişti. Sonun ta tamamen çıkardı. Her şey meydana kalmıştı. Yeni tüylenmiş olan küçük kutusu, daracık kalçaları, gerçekten harikaydı.Onu kanepeye oturdum önce biraz ince uzun bacaklarını kalçalarını okşadım. Sonrada bacaklarını ayırdım ve kutusunu okşamaya başladım. Çoktan sırılsıklam almıştı. Başını bacaklarının arasına soktum ve yalamaya başladım. Dudaklarımla kutusundaki akan her damla suyu yalıyordum. Sonra dilimi kutusunu içine sokarak yaladım. Harika zevk alıyordu. Dilim içene her girdiğinde daha fazla su çıkarıyordu. En sonunda dayanamadı sarsılarak boşalmaya başladı. Bende yalamamı daha da şiddetlendirdim. Sanki bayılacaktı. Çığlıkçılığa boşaldı. Beninki tekrar kazık olmuştu. Dizlerimim üzerinde dururdum ve onun bacaklarının arasına girdi. O kanepede ben yerde idim ama dizlerimin üzerinde beni kalçalarım ile onunki aynı hizada idi.Onu biraz daha kenara çektim ve benimkini onun iyice ıslanmış kutusuna sürtmeye başladı. O zevkin doruğuna ulaşmış inliyordu. Benimkini onun kutusuna epey sürttüm. Onun suyuyla sırılsıklam oldu. Çok zevkliydi. Onunda zevk aldığı belliydi. İçine girmek istiyordum ama onun kutusu oldukça dar gözüküyordu. İçine girsen gerçekten dağıta bilirdim. Hem bana onca iyilik birilerine bunu yapamazdım. Fakat içimde inanılmaz bir boşalma isteği vardı. Kanepeye en sonunda ben de çıktım. O hala uzanmış yatıyordu. Benimkini onun ağzına uzattım yalamasını istiyordum. O da gayet istekli bir şekilde benimkini iki eliyle kavradı ve ağzına aldı. Benimki onun ağzına zor sığıyordu. Sadece başını alabilmişti. Bu ise beni çıldırtmaya yetmişti. İştahlı bir şekilde yalamaya başladı. Dudakları dili benimkinin başında dolaşıyor harika zevk veriyordu. Bir süre böyle devam etti. Sonunda dayanamayarak onun ağzına boşaldım. İçimde ne varsa boşalmıştım. Oda iştahlı bir şekilde içiyor ve dudaklarından sızıyordu. O sırada yanımıza gelen Cankoşda ona katıldı. Benin suyumu onun dudaklarından yalıyordu. Benimkini Zehranın ağzından çıkarttım ve kalan son birkaç damlayı da Çankoşun yalamasını sağladım. Bende Onun yanına uzandım Cankoşuda yanıma yatırdım birlikte bir süre uzandık. Sonra ikisine artık evlerine gönderdim. Onlar gittikten sonra neler yaptığımı düşündüm ama aklım almıyordu. Fakat gerçekten akıla hayale gelmeyecek şeylerdi. Çok heyecan verici ve harikaydı. Bunlar daha yaşayacaklarımın ilk aşamasıydı. Daha Zehra ve Cankoşla çok vakit geçirdim.İsim : adog
Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 003 185 800 225